Nöbetçi Eczaneler
Nöbetçi Eczane
Herkesin bir nöbetçi eczane, her eczacının bir nöbet hatırası mutlaka vardır. Üniversite sınav sonuçları ilk açıklandığında ve eczacılık fakültesini kazandığımı öğrendiğim andan itibaren artık hayatım boyunca yapacağım mesleğim de belli olmuştu. Çocukluğumdan gençlik yıllarıma kadar çok sık hastalanan ve sık sık hasteneye oradan da eczaneye gitmeye alışmış biri olarak epeyce heyecanlanmıştım. Artık o günden sonra ne zaman bir eczanenin önünden geçsem, ne zaman bit nöbetçi eczaneye gitsem içimi tuhaf bir heyecan kaplardı. Hep merak ederdim. Bu gece Üsküdar’da nöbetçi eczane kim? Kadıköy’de hangi eczane nöbetçi , sabaha kadar ayaktalar mı? Acaba nöbetlerde neler yaşanıyor?
Yıllar geçtikten sonra okul askerlik bittikten sonra, uzun düşünmeler ve arayışların ardından nihayet eczane açmaya karar verdiğimde de aynı heyecanı yaşıyordum. Bu gece nöbetçi eczane kim? Benim eczanem .. Sonunda ilk nöbetimi tutacağım günü beklemeye başladım. Düşünsenize o bölgenin tek nöbetçi eczanesi sizsiniz. İnsanlara ilaçlarını temin etme ve tarif etme sorumluluğu sizde. Hastalıkları ile ilgili ve ilaçlarla ilgili tüm bilgileri iletmeniz gerekiyor. Gerçi mezun olduktan sonra kısa süreyle tecrübe edinmek için çalıştığım eczanede nöbet tutmuştum. Ama başımızda tecrübeli bir eczacı varken o sorumluluğu omuzlarımda bu kadar ağır hissetmemiştim.
Eczanem ilçenin hareketli bir caddesindeydi ve akşam saat 18.30′dan itibaren tüm eczaneler kapatırlardı. Hemen yanımda bir karakol vardı. Daha askerliğini yeni bitirmiş biri olarak bir jandarma karakolunun yanı başına eczane açmış olmak ta ilginç bir tesadüf oldu benim için.
İlk nöbetimiz bir Cuma akşamına denk geldi. Cuma akşamı olması iyiydi çünkü ertesi gün kapalı olduğumuzdan rahat rahat dinlenme imkanı bulabilecektik.
İlk nöbette olur mu böyle şeyler?
Akşam oldu ve diğer eczanelerin kapandığı başlayan hareketlilik ile hemen anlaşıldı. Aman bir eksik çıkar mı ? Aman bir problem olur mu diye düşünürken içeri giren esmer birisi şöyle bir soru sordu :
Can you speak English? Bizim kalfa bir anda elektrik yemiş balık gibi : Buyur buyur falan demeye başladı.. Yani tuhaf karşılamamak gerekir. Muhtemelen daha önce hiç sarıklı “Sih Hintli” görmemiştir. Jandarma Karakol komutanı da o esnada eczanemizdeydi. Durumu fark edince hemen gidip nasıl yardım edebileceğimi sordum. Meğer beyefendi komşu ilçeden geliyormuş. Oradaki nöbetçi eczanede derdini anlatamayınca yol boyunca devam etmek mecburiyetinde kalmış. Biraz sohbet edince İngiliz vatandaşı bir Hintli olduğunu ve yakınlardaki bir Fabrika’da bir tesis kurulumu için çalışan bir makine mühendisi olduğunu anlattı. 5 gün önce çocuğunu doktora götürdüğünü ilaçlarını aldığını ve 7 gün sonra kontrole çağrıldığını anlattı. 7 gün sonra kontrole çağrılmasına rağmen ilaçların erken bittiğini , devam etmek için yeni ilaç alıp almamak konusunda danışmak istediğini belirtti. Biz de doktoru arayarak durumu izah ettik.
Daha ilk nöbette böyle bir hadise ile karşılaşmak Anadolu’da taşra sayılabilecek bir ilçedeki yeni bir eczane için sürpriz bir durumdu elbette. Sonraki haftalarda az da olsa “İngilizce bilen eczacı” olarak adım çıkmış olsa gerek ki, aynı fabrikada görev yapan yabancılardan bir çok kişi epeyce yol katederek benim eczaneme gelir gider oldu.
Sonraki nöbetlerimde öyle ilginç olaylar yaşadım ki anlatmakla bitirmek mümkün değil. Gerçekten bazen ürkütücü , bazen komik, bazen üzücü şeyler yaşanıyor eczanelerde. O yüzden dünyanın bir çok ülkesinde “nöbetçi eczane” temalı diziler, filmler çekilmiştir. Ülkemizde de benzer diziler çekildi geçmişte.
Nöbetçi Eczane her zaman açık.
Şöyle bir düşündüğünüzde Türkiye genelinde her an açık , sürekli görev başında ve başı sıkışan herkese yardım etmek için hazır bekleyen binlerce nöbetçi eczane var. 365 gün 24 saat bu hizmet kesintisiz devam ediyor.
12 Kasım 1999 Düzce depreminde ben eczanemde nöbetçiydim. O müthiş sarsıntı ve yıkıntıdan sonra tüm çalışanlarım panik içinde ailelerine ulaşmak için izin istediğinde tereddütsüz hepsini gönderdim. Eczanede yalnız kalınca “yahu benim de ailem var” demek ancak aklıma geldi. Sağ olsun rahmetli babam bir müddet sonra çıkıp geldi ve merak etme ben seninkileri alıp köye çıkarıyorum diyerek beni rahatlattı. İşin traji komik yanı ise, deprem esnasında yolda olduklarından yaşanan felaketten haberi olmayıp, eczanede , parfüm şampuan vs. beğenmeye çalışanlardı. Ülkemizde nöbetçi eczane uygulaması fedakarlıkla yapılmakta. Bir çok yerde nöbet tutmak para kazanmayı bırakın harcanan elektrik parasını karşılayacak bir gelir getirmez. Ama bu görev de terk edilmez. Nöbetçi eczane verdiği hizmetten ekstra bir ücret almaz.
